çapında

çapında
in diameter

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • beslenme uzmanı — is. Beslenmenin genel özelliklerini kitle çapında ele alan, inceleyen, uygulatan yetkili …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bilim adamı — is. Bilimsel çalışmalarla uğraşan kimse, bilim kadını, bilim insanı, bilgin, âlim Aralarında yurt çapında ün yapmış bilim adamları vardı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • brovning — is., İng. browning Namlusu 7,65 mm çapında olan otomatik tabanca …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çap — 1. is. 1) Cisimlerin genişliği, kutur Tüfeklerin çaplarını sorsanız cevabını veremezler. Ö. Seyfettin 2) Büyüklük 3) Ölçü, ölçek Bütün bu çabalar da Alman edebiyatını dünya çapında bir güce kavuşturmaya yetmiyor. H. Taner 4) Yapının veya arsanın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • darıfülfül — is., bit. b., Far. dār + fulful Doğu Hint Adalarında yabani olarak yetişen, tırmanıcı, meyveleri 6 cm uzunluğunda, 7 mm çapında, koni biçiminde, açık esmer renkli, yakıcı ve keskin lezzetli, iştah açıcı bir bitki (Fructus Piperis longi) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dokuzaltmışbeşlik — is., ği Namlusu 9,65 mm çapında olan bir tabanca türü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • evrensel — sf. 1) Evrenle ilgili 2) Bütün insanlığı ilgilendiren, âlemşümul, cihanşümul, üniversal Çağımızın evrensel bir yaşantısıdır yalnızlık, çünkü bütün insanlar yalnızdır. S. Hilav 3) Dünya ölçüsünde, dünya çapında …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözleme — 1. is. Meralarda yağışın toprakla tutulması ve yem üretiminin artırılması amacıyla, 40 50 cm aralıklarla 15 20 cm çapında ve 7 8 cm derinliğinde çukurlar açılması 2. is. Sacda, yağda kızartılan, tatlı veya tuzlu bir hamur işi 3. is. 1) Gözlemek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • halka — is., Ar. ḥalḳa 1) Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı. F. R. Atay 2) Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı Perde halkası. 3) Değerli metallerden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kayın — 1. is., bit. b. 1) Kayıngillerin örnek bitkisi olan, 30 40 m boyunda, 2 m çapında, kışın yapraklarını döken, kerestesi beyaz ve değerli olan bir orman ağacı (Fagus orientalis) 2) sf. Bu ağaçtan yapılmış Birleşik Sözler Avrupa kayını doğu kayını 2 …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kırmızı bülten — is. Uluslararası polis örgütünün dünya çapında aradığı suçlular için yayımladığı arama ve yakalama emri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”